Yılda bir kez daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gidin. Güzel atlar diyarında keşfedilmemiş yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Bizi aramaktan çekinmeyin. Uzman bir ekibiz ve sizinle konuşmaktan mutluluk duyarız.
+903842192181
info@darmatravel.com
Yılda bir kez daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gidin. Güzel atlar diyarında keşfedilmemiş yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Akvadi ve Bağlıdere vadileri (ikincisi daha çok Aşk Vadisi olarak bilinir) yürümek nispeten kolaydır. Toplam uzunlukları yaklaşık 4900 m’dir ve kuzeyden Göreme’yi geçerek Uçhisar ile Çavuşin arasında yer alır. Bağlıdere vadisi içerisinde Kapadokya’nın ünlü olduğu pek çok muhteşem peribacası bulunmaktadır. Milyonlarca yıl boyunca rüzgar erozyonu ile yaratılmış bu fallik şekilli kayalardan yüzlerce var. Vadi, yazın kuru, diğer zamanlarda oldukça çamurlu bir dereye sahiptir; vadinin bir ucundan diğer ucuna yürümek için iyi bir rehber sağlar.
Ardından Zelve açık hava müzesini keşfedeceksiniz. Zelve antik köyü, bir zamanlar bölgenin en büyük topluluklarından birine ev sahipliği yapan kayaların dik kenarlarına oyulmuş binalarla bitişik üç vadide yer almaktadır. Yunanistan ile Türkiye arasındaki azınlık mübadelesi nedeniyle Hristiyanların ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı 1924 yılına kadar burada Hristiyanlar ve Müslümanlar mükemmel bir uyum içinde yaşadılar. 50’li yıllarda, erozyon sonucu çökme riski nedeniyle hayatın çok tehlikeli hale geldiği sırada Müslümanlar da köyü terk etmek zorunda kaldılar. Şimdi Zelve, bir açık hava müzesine dönüştürülmüş, terk edilmiş muhteşem bir mağara köyü.
Öğle yemeğinden sonra Gülşehir’e doğru yola çıkıyorsunuz ve ilk olarak asıl işlevi tam olarak anlaşılamayan kaya konutları ve şapelleri ile ıssız bir mağara-köy olan Acıksaray’da (açık saray) kısa bir yürüyüş yapıyorsunuz. 10-11. yüzyıllarda yapıldığı ve gezginlere kervansaray olarak hizmet verdiği tahmin edilmektedir. Bir kilometrekarelik bir alanı kaplar ve her biri süslü bir ana cepheye sahip üç taraflı avluların etrafına toplanmış sekiz kompleks içerir. Köy, cepheleri ve devasa bir mantarı andıran ilginç görünümlü kaya oluşumları ile dikkat çekicidir.
Ardından, Kapadokya’nın en iyi korunmuş freskleri arasında yer alan St. Jean Kilisesi’ni (Karşı Kilise) görmek için Gülşehir’e devam ediyorsunuz. İki katlı olan kilisenin alt katında şarap mahzeni, mezarlar, su kanalları ve yaşam alanları, üst katında ise İncil sahneleriyle süslü bir kilise bulunuyor. Apsis üzerindeki kitabeye göre kilise 1212 yılına tarihlenmektedir.
En son 1975’te orijinal girişi çöktüğü için keşfedilen ve yıllar sonra 1991’de ziyarete açılan Tatların yeraltı şehrine gidiyorsunuz. Gerek dini gerekse askeri alanda önemli bir merkez olduğuna inanılıyor. Odalarının büyüklüğüne ve hemen yanında iyi korunmuş fresklere sahip bir kilisenin bulunmasına bakılırsa, amaç bu. Oldukça geniş bir alana yayılan yeraltı şehrinin şu anda sadece dört katı ziyaret edilebiliyor ancak daha fazla katın halka açılması için çalışmalar devam ediyor.
Ödemenizi mail-order veya acente ofisimizde nakit/kart seçenekleriyle yapabilirsiniz.
Evet. İnternete çoğu yerden erişilebilir. Bazen bazı teknik sorunlar olabilir. Kapadokya’da internet alıştığınız kadar hızlı değildir ve bazen bağlantınızı kaybedebilirsiniz.
Tur programının başlama saatine en az 24 saat kala tarafımıza bildirilen iptal taleplerinde ücret kesintisiz olarak iade edilir.
24 saatten az kaldığı durumlarda gelen iptal taleplerinde mücbir sebep gösterilmedikçe ücret iadesi yapılmayacaktır.
Mücbir sebep olması halinde tarafımıza belge sunulması zorunludur. Sunulan belgenin geçerliliği dikkate alınarak ücret iadesi kesintisiz olarak yapılır.
İsmi gibi sihirli bir Kapadokya turu oldu, gittiğimiz mesafeler birbirine uzak değil fakat hepsi birbirinden farklı güzelliklere sahip hayran kalınası manzaralar. Tur rehberine ve herkese çok teşekkür ederim, bir dahaki yıllık iznimde başka bir turunuzu tercih edip arkadaşlarıma da önereceğim!